Kontrollu bir yogunluga girdim, yeni is de uzerine binince bir guzel mesgul bir zihne kavustum. E bu da elbette ki icimde bastirmaya zorlandigim duygularin sesini guzelce kisti. Ama simdi biraz yazma zamani.
Gecen haftasonu kardesime gittim. 1 seneden birkac ay daha fazla suredir gormedigim kardesimi gordum. O sure zarfinda hayatlarimizda o kadar ama o kadar cok sey degismisti ki, sanki bambaska bir evrende, bambaska bir boyutta, bambaska bir zamanda, ayni insana kavusmus gibi hissettim. Daha ilk gunden beraber yogurulmus oldugu icin hamurlar, yasanan iyi kotu her seyin ardindan tekrar kavusunca o essiz sahiplenme ve sevgiye doymak hic de zor olmadi. Insanoglu gulmekle aglamak arasinda bir varliktir ya, aynen i sekilde gulmek ve aglamak arasinda ikisi de sonuna kadar dahil olmak uzere butun duygulari 1.5 gun icerisinde yasadik.
Aile, anne, kardes bambaska, ama cok bambaska bir sey..
Insanoglu, ya da ben kendim icin konusayim, ben, ailemden uzak oldugum donemde yasadigim bir dolu olaydan sonra ne acidir ki onlarlayken olan o huzur, o rahatlik hissinden cok uzak kalmisim. Ona tekrar kavustugumda ise ne kadar doygun hissettigimi anlatamam.
Itiraflar, ozurler, aglamalar, kahkahalar, kopmalar hepsi birbirine karisti hep...
Daha sonra bir de dun, MFA'de "Fakat Muzeyyen, bu derin bir tutku" filmini izledim.
Kimse bilmese de aslinda film adeta benim yasadiklarimi anlatiyordu.
Cekip giden bir kadin.
Durduk yere, hicbir aciklama, bir sebep gostermeden cekip giden...
Cok seven bir erkek. Bir seyi yanlis yapmadigini dusunen bir erkek. Sadece comertce seven bir erkek..
Ne kadar tanidik di mi :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D
Erkek uzunca sure sorguladi, nerede hata yaptigini, nerede yanlis yaptigini..
Bunlar o kadar benden, o kadar benim ic dunyami katran karasi yapan sorulardi ki, adeta kendimi filmin icinde hissettim.
O denli kabullenmisim ki bu yaralari, adeta onlar bir yara degilmis gibi hissederek, aglamadim hatta. O kadar bu durumu kendi icimde adeta damarlarimda hissetmisim ki, aynisi bir baskasina yapilinca kendimi o adam olarak ya da o adami kendim olarak gorebilmisim kolayca...
Ancak filmin bakisi da suydu:
Kadinin gitmesi ille de erkekle ilgili olmak zorunda degil-
Kadinin bambaska bir durumu/olayi olabilir, erkekten bagimsiz-
Erkegin ille de kendinde aramasi hatayi ya da sorunu ne kadar dogru-
Kadinin gitmesi ille de kotu bir sey olmak zorunda mi-
Boylesi farkli yaklasimlar bana da cok iyi geldi acikcasi. Anlamaya calismak, ya da ogrenmeye calismak kadinin neden gittigini, onemli mi? Ya da mumkun mu? Belki de once mumkun mu diye sorup sonra da onemli mi diye sorsam daha guzel olacak...
Sonra dusundum....
Sirf gelip giden kadin degil hayatimda, ondan daha cok sevdigim ama hic gelmeyen kadinlar... Ya da cok yakin zamanda gelmesini istedigim ama bir oyle bir boyle yapan kadinlar...
Belki de hicbir kadini anlamayacagim.
Ya da bir baska deyisle:
Belki hicbir kadin beni anlamayacak...
Kiziyorum, kusuyorum bu durumdan oturu hayata...
Sonrasinda da hirslaniyor, bileniyorum.
Kendi yolumu, kendi hayatimi daha keskin, daha net, daha kalin cizgilerle cizmek icin sabirsizlaniyorum.
Kariyerime, hobilerime ve hayallerime cok daha siki sariliyorum.
Sevdigim kadinla beraber gidip alisveris yapma, ya da beraber bir cocuk buyutme hayallerimi adeta bir silgiyle siliyorum. Izi kalmiyor mu, elbet kaliyordur.
Ama her husranda, her seferinde, ve dogal olan bu gercekte, sanirim 2 kisilik hayalleri hep silecegim. Hep 1 kisilik hayaller kuracagim, ve bunlara simsiki sarilacagim.
Belki de bu dunyada hakkaten hicbir kadin, ona karsi butun gardini indirmis, adeta onun avcunun icinde, her an gidecekmis hissini vermeyen, oyun oynamayan, tutarsiz davranmayan bir erkek istemiyor...
Bu gercege alismak, kabullenmek gerek belki de..
Zorla duygusuzlasmak...?
Kokusmus, curumus, lanetlesmis iliskiler bana gore degil. Oyunlar, kiskandirmalar, surundurtmeler falan benim tarzim degil.
Oyun oyle ise, ben o oyunu oynamaycagim.
Oyunun oyle olmadigina inancim da iyice azaliyor, ama bunun cok cok kotu olmadigini kendime anlatmaya calisiyorum.
Bildigim bir sey de su, ben gercekten kendine gore sevecegi kadini cok ama cok sevecek, butun ictenligiyle o kadinin mutlulugu, huzuru ve guveni icin varini yogunu ortaya hic cekinmeden ve hic bencillik yapmadan koyacak bir erkegim. Ve bununla sadece kendi icimde de olsa gurur duymaya devam edecegim.
Bir omur boyu...
:)
Iyi geldi yazmak...!