Friday, October 24, 2014

Sevgi ve yemek uzerine...

Bugun yine icimdeki duygusal gelgitler, icsel vuruslar ile mucadele ederken, yine bu konular uzerinde yazmayi planliyordum bu yaziyi, ama son dakika degisikligi ile degistirdim.

Patronum bir konferans icin Chicago'ya gidecek, bu aksam da ucaga binecekler esi ile. Tabi benim de yemege ne kadar merakli oldugumu bildigi icin benden de onerilerimi istemisti. Ben malesef ki yogunluktan ona geri donememistim, ancak bu arada o da kendisi bir miktar arastirma yapmis benimle paylasti.

Paylastigi mekanlari tek tek Google ederken, bir yer dikkatimi cekti;

Lula Cafe diye bir yer.

Anasayfalarina bakayim dedim ve asagidaki resmi gordum:


Sonrasinda arastirdim ve gordum ki bu tatli aile hakkaten de bu mekanin sahibiymis. Amalea Tshilds ve Jason Hammel, Bu ikili, asil meslekleri ve egitimleri olmamasina ragmen ek ve sevdikleri is olarak yaptiklari ascilik sirasinda tanisiyorlar. Daha sonra evlenip beraber bu cafe'yi aciyorlar.

Ilk basta cok basit tariflerle gidiyorlar. Kadinin (Lea) Yunan, erkegin de (Jason) Italyan genleri mevcut, e tabi bunlardan da faydalaniyorlar ve bu ise soyunuyorlar.

Web sayfasinda da goruldugu gibi bu cafe su anda 15.yilini kutladigi gibi, kendilerine bir de yeni nir restoran daha acmislar, ve bu cafe'deki yemekleri iyice gelistirip derinlestirmisler.

Arkadaki kartonlari tutan cocuklar da tahmin edilecegi gibi onlarin cocuklari...

Yani!!

Daha ne diyeyim ki!!!

Bu ne kadar guzel bir tablo! Ne kadar "benlik" bir tablo!!  Bu olaylar silsilesinin ve basari oykusunun aynisini ben de yapabilirim, ve yapmayi cok isterdim!

Taklitci miyim? Ne alakasi var!

Aynisi mi olacakti? Tabi ki de hayir!! Her insanin yemek yapma, yemek sunma, yemek tatma, daha dogursu kulliyen "yemek" anlayisi cok farkli! Ve de ben benimkinin de son derece saygi ve deger gorecegine eminim!

Kuruldugu yerin ne onemi var? Los Angeles'ta olsun, Boston'da olsun, New York'ta hatta Istanbul'da olsun; sevgiye doymus bir yurek o mutfaga girdikten sonra butun gazetelerde, dergilerde, medyada cikacak bir cafe ya da restoran cikarmayi ben kesinlikle kendime uygun goruyorum.

Mesela bir hayalim de buydu benim, bu yaziya baslarken hatirlayiverdim. Sevdigim kadinla, belki mutfakta beraber, belki de ben mutfakta, o cafe'nin geri kalan her yerinde, tek sifresi "birlikte, bir arada ve cok ve ozel seviyor" olarak boyle bir yere baslamak!  Zamanla gelismek, degismek...

Diyorum ya, ben hakkaten degisik bir insanim diye; yani o kadar geliyor ki icimden bu bahsettigim gibi bir hayat!!

Nedir ki be hayat??? Banka bol 0'li hesaplar mi?  San-sohret mi?  Title mi?

Benim icin hayat (ki bunu defalarca soylicem) sevdiklerle yasanan unutulmaz olcude guzel ve ozel anlardir!! Para pul kariyer bunlar gorece kolay elde edilebilir ve kaybedilebilir, ancak hepsi de materyalistik yani maddi seylerdir, Ote yandan duygularin, hislerin doyurulmasi bana gore her zaman daha zor olandir ve ben de zoru sevdigimden, bu zor doyurulan seyleri doyurmayi seviyorum!!!


Los Angeles'ta Orange County'nin bir mahallesinde, ya da Istanbul'un ara bir sokaginda, modern ve basit tasarimli bir mekanda buyuk (hatta deve :) ) cussemle ben, ve minik bedeni ve tatli gozlukleriyle bir kadin ile, ama arada dillere destan bir ask ile oyle bir yurutebilirim ki o mekani, buna hicbir seye inanmadigim kadar cok inaniyorum.

Buna inanmadi o profile uyan kadinlar, ama ben kendim, kendi icimde buna cok inaniyorum. Bu da benim gucumdur, kendi zenginligimdir bana gore!

Ben, icimdeki sevme, sevilme ve bu ikisiyle beraber sevdigim seyde cok basarili olabilecegime cok inaniyorum!!  

(Sevgi olmadan olmaz mi? Ekmek kadayifi tek basina cok guzel bence, ama kaymaklisi da bi ayri guzel, degil mi? ;) )